|
|
|
|
KALPLERİN NURU
Kalpler ancak Allah'ın zikriyle mutmain olur
"Kalpler ancak Allah'ın zikriyle mutmain olur" (Ra’d; 2
İmam Şârâni kuddise sırruh şöyle diyor:
"Kişinin Allah-u Zülcelal'e karşı ihlaslı olabilmesi
için yapması gereken dört şey vardır:
1- Dili Allah'ın zikriyle meşgul olmalı
2- Kalbi Allah-u Zülcelal'i müşahede etmeli
3- Nefsinin günaha sevk eden arzularına uymamalı
4- Yediği lokma helal olmalı
Bunlarla insanın zahiri âzâları temizlenir, halis olur
Ayrıca, kişi nefsini çok perişan etmeyecek
Ona yemek de yedirecek ama heva ve hevesine uymayacak
Tamamıyla nefsini öldürecek şekilde davranmamalı,
çünkü nefis, Allah-u Zülcelal'in emanetidir
İnsanın dilinden Allah'ın zikri gidip,
günahlara meyilli konuşmalar olursa,
kalbindeki nifaktan dolayıdır
Kalbin Allah katındaki ecir ve sevabı almadığındandır
Böyle olduğu zaman,
insan Allah-u Zülcelal'e karşı tevbe etmeli,
o hatalardan ve sonuçlarından, Allah-u Zülcelal'e
sığınmalıdır
Çünkü, insana yardımcı olarak Allah-u Zülcelal kafi gelir
Mesela;
namazdaki tekbir imamla beraber olmalı
Tekbirin imamla beraber alınması,
İslam dininde çok kıymetlidir
Eğer insan ona kıymet vermezse,
Allah-u Zülcelal'in rızasını
tam hakkıyla taleb etmediğinin bir işaretidir
Çünkü, her vakitte bir taat vardır
O vaktin taatinin kıymetini bilmeli ve tehir etmemeli
Eğer tehir ederse, olabilir ki Allah-u Zülcelal
başka ibadetleri de ona nasip etmez
Onun için insan Allah-u Zülcelal'in insanlara tayin ettiği
sevapların zamanını bilmeli ve fırsatı kaçırmamalıdır
Umulur ki,
onları kaçırmadığı zaman ve fırsatını değerlendirdiği
zaman,
Allah-u Zülcelal ona daha güzel ibadetleri nasip eder
İmam Şârâni kuddise sırruh şöyle tavsiyede bulunuyor:
"Allah dostlarının hakkında gıybetle konuşmayın
Çünkü gıybet eden insan,
gıybetini yaptığı insanın etini yemiş gibi oluyor
Allah dostlarının gıybetini yapmak,
zehirli et yemek gibidir
O, zehir olarak vücuduna girdiğinde,
bütün maneviyatı, imanı gidebilir”
Gıybet, küçük bir şeymiş gibi görünüyor
ama Allah-u Zülcelal'in yanında çok kötüdür
Ve yine size şu tavsiyede bulunuyorum,
sözlerinizin kendisine ulaşamayacağı bir kişinin gıybetini
yapmayın,
ona o gıybet ulaşmadığı zaman korkun,
çünkü daha tehlikelidir
Çünkü,
Allah-u Zülcelal gıybeti yapılan kişinin hakkını veriyor
bizzat savunuyor Ona sahip çıkıyor
Kişi önceden işlemiş olduğu günahlarından dolayı,
sanki af olunmayacak gibi bir umutsuzluğa girmesin,
çünkü Allah-u Zülcelal'in öyle dostları var ki,
önce günah işlemişler,
sonra tevbe edip Allah'a dönmüşler ve ihya olmuşlardır
Onlar ilk önce Allah yolunda değildiler
Sonra Allah-u Zülcelal'e döndüler
ve Allah-u Zülcelal de onları ihya etti
ve büyük zatlar olarak dünyada onları seçti
İbrahim b Ethem gibi, Fudayl b İyaz
ve Bişr-i Hafi gibi evliyalar,
önceleri Allah yolunda olmadıkları halde,
tevbe ettiler
ve bu tevbelerinin üzerine Allah-u Zülcelal de
onları dost olarak seçti
Allah dostları şöyle buyurmuşlar:
"Kişi gaflet ile
dünyayı dolduracak ibadet yapmaktansa,
bir lahza kalbi ile huzurlu olarak
"la ilahe illallah" dese,
bu bir lahza ( bir an) onun için daha hayırlıdır"
Ve bir insan,
kalbini Allah'a çevirdikten sonra,
tekrar şehvet ile dünyaya kalbini çevirse,
hicap ile, perde ile azaplanır
Yani Allah-u Zülcelal'in nuru ile arasına perde iner
alıntı
selam ve dua ile
http://www.mumsema.com/dini-guzel-yazilar-makaleler/17473-kalpler-ancak-allahin-zikriyle-mutmain-olur.html
|
|
|
|
|
|
|
|